25 Ağustos 2015 Salı

Biraz Durgunum

Bugünlerde kendimi biraz geliştirdiğimi düşünüyorum. Her açıdan. Çünkü hissedebiliyorum. Beynimde, bedenimde, her ne kadar dışarıdan farkedilmese de geliştim ben. İnsanlar karşı olan soğuk tavrımı kestim, duvarlarımı yıktım. İçimde çokça bulunan, fakat tezadi bir şekilde gösteremediğim özgüvenimi açığa çıkarıyorum yavaş yavaş. İnsanları dinliyorum; eskiden de böyleydi ama, artık onların dediklerini kaale alarak dinliyorum. Onların dertlerine, sevinçlerine ortak oluyor ve yorum yapıyorum. İnsanlar tarafından aranılan ve sevilen bir insan olmaya nihayet başlıyorum. Bu sene benim 'yeni bir ben' haline geldiğim senem olacak, gönülden inanıyorum. Dün yeni biriyle tanıştım. Benim gibi olan bir genç kız var idi. Onunla birlikte uzunca bir sohbet ettik. Sonrasında bana derdini açtı ve ona yardım ettim. Kendimi nasıl iyi hissettiğimi anlatamam. Böyle söyleyince çocuk gibi göründü gözüme ama, asıl çocuk ruhunun dünyayı umursamamak olduğunu anladım. Belki çocuk ruhlu bir insanım ama, bazen buna ara vermek gerekiyor. Sonracıma Japon arkadaşım günümü gün edecek bir resim yolladı bana. 


Burası Japonya'nın Fukuoka ili. Sabahın henüz altısı.



İnsanlar tarafından yavaş yavaş sevildiğimi, sayıldığımı anlamak gerçekten mükkemmel bir duygu. Ben özgür ve lider ruhlu bir insanım, beni böyle kabul etmeliler. Fakat bu yolda her şeyi karşındaki insana bırakmaman gerek,  değil mi ?


Son olarak konuyla hiç mi hiç ilgisi olmayan, hatta benimle bile ilgisi olmayan bir şarkıyı koyuyorum. Az önce televizyonda gördüm.

Saygılarımla, Şehrazat.



4 Ağustos 2015 Salı

Mim 1# Hayal Dünyamdan

Başlıktan da anlayabileceğiniz gibi bu benim ilk Mim'im. Acayip heyecanlıyım. Normalde olduğu gibi değil, kimseden davet filan almadım. Kendi kendime bir mim oluşturdum. Mim'imin ismi ise 'Hayal Dünyamdan' . Mimin amacı yaşamınızın bir yarım saatini hayal etmeniz. İstediğinizi hayal edebilirsiniz. Zaman ve yer hiç önemli değil. Gerçeğe bağlı kalmayacaksınız. Ben beş yıl sonraki hayatımdan bir öğleden sonrasının, yarım saatini hayal edeceğim. Siz de istediğinizi hayal edin. Mim'ime geri dönüş yapın ve beni de etiketinize ekleyin. İyi okumalar :)



Ekim Ayı- 16:37-17:07




Çıkmış olduğum tepe yürüyüşünden sonra nihayet evime dönmüştüm. Yağmurluğumu üzerimden çıkardım ve üzerimi değişerek toplamış olduğum saçlarımı saldım. Güzel beyaz bir kazak ve toz pembe bir ceketle koyu mavi pantolon giymiştim. Mutfağıma gittim ve malzemelerimi çıkararak kendime güzelinden bir Türk kahvesi hazırlamaya başladım. Kahve pişer iken salonuma gittim ve her zaman önünde oturduğum penceremden baktım. Yağmur yağmaya başlamıştı. Sürgülü pencereyi bir hamlede açtım ve içeriye mis gibi toprak kokusunun girmesine izin verdim. Bu kokuyla da kahve kokusu karışınca muhteşem olmuştu. İçeriye gidip kahvemi aldım ve penceremin önünde duran koltuklardan birine oturarak dışarıyı izlemeye başladım. Akşam vakti olacaktı, sokak lambaları yavaştan açılıyordu ve insanlar evlerine gitmeye başlamıştı. Okuldan çıkmış çocukların defterleriyle başlarını siper etmelerini izledim. Kızlar bir elleriyle kitabı kavrıyor, bir elleriyle eteklerini açılmaması için sıkıca tutuyorlardı. İçimden onları eve almak geldi fakat sonradan vazgeçtim. Zaten ben pencereden seslenene dek sokağı dönüp caddeye çıkmışlardı. Bir anda arka bahçedeki havuzdan çiçekleri çıkarmayı unuttuğumu farkettim ve arka bahçeye giderek kırmızı balıkların dolaştığı süs havuzundan narin çiçekleri çıkardım. Yağmura dayanamayacak kadar zariflerdi. Onları içeriye aldım ve sürgülü kapıyı kapattım. Çiçekleri de yere koydum. Salona geri döndüm ve bitirmiş olduğum kahve fincanını mutfağa götürerek yıkadım. İçeri geri geldiğimde ise, koltuklara değil pencerenin önüne, direk yere uzandım. Görüntü muhteşemdi, bulutlardan düşen su damlaları yerde daireler oluşturuyordu.


-Şehrazat




Mim Kardeşlerim :)
-Sawako
-Birgaripseyma
-Pelin Pembesi
-Supercel
-Eskaymak
-Çelen'in Sazı
-Life Of Nil
-AynaGöz
-Düda'nın Feneri
-Bir Özentinin Bloğu
-Hayaliland

Bekliyorum arkadaşlar ;)